Kreutzer Sonat İnceleme | Lev Nikolayeviç Tolstoy
- adastraperaspera2
- 30 Haz 2019
- 2 dakikada okunur

Kreutzer Sonat(Kroyçer Sonat), Tolstoy'un ilk olarak 1889 yılında yayımlanan bir romanıdır. Kitabın ismi Beethoven'ın keman ve piyano sonatı olan Kreutzer Sonat'tan gelmektedir. Beethoven sonatı ilk olarak George Bridtower'a adamıştır ancak ikisi arasında bir kadın yüzünden tartışma çıktığı için Beethoven bu kararından vazgeçip daha sonra bu eserini, Fransız Kemancı Rodolphe Kreutzer'e adamıştır. Fakat Kreutzer'in bu sonatı icra ettiği hiç duyulmamıştır.
Roman trende başlıyor ve aynı şekilde trende bitiyor. Kitap dönemin kadın-erkek ilişkilerini, eşitsizliği ve ahlak anlayışını bize Pozdnişev'in eşiyle olan ilişkisini anlatmasıyla gözler önüne seriyor.
Romanın ilk sayfalarından itibaren dönemin kadınını, erkeğini ve ilişkilerinin dinamiğinin ne üzerine kurulu olduğunu, nasıl geliştiğini ve ilerlediğini anlatan kitap tren yolculuğunda birlikte oturan insanların bu ilişkiler üzerine tartışmalarıyla başlıyor.
Felsefi kurgu türünde yazılmış olan eserde Pozdnişev'in eşini öldürmesini anlatarak toplumdaki kadın ve evlilik hakkındaki düşüncelerini eleştirel biçimde görüyoruz. Erkeğin kadına bakışını, kadının "pazardan seçmece" gibi "alınmasını" ve kadının buna izin vermesi hakkındaki düşüncelerini kitap boyunca belirten Pozdnişev, domostroy düzene olan görüşlerini de sert bir şekilde kendi evliliği ve geçmiş ilişkileri üzerinden örneklendirerek anlatıyor.
Kadının kösnül bir varlık olarak toplumda yer almasından, kadınların kendini bu şekilde göstermesinden ötürü rahatsızlık duyan, bundan nefret eden Pozdnişev kadını "ahlaksızlaşmış" ve "aşağılanmış köle" erkeği ise, "ahlaksız köle sahibi" olarak betimliyor. Kadın ve erkeğin ne kadar eşit haklara sahip olursa olsun kadına olan kösnül bakışların değişmediği sürece toplumdaki domostroy düzenin değişmeyeceğini vurguluyor.
Toplumdaki kadının eğitim düzeyini de eleştiren Pozdnişev, "kadının eğitimi de erkeğin bakışına uygun olacaktır her zaman" diyor ve erkeklerin "wein, weiber und gesang" yani "şarap, kadınlar ve şarkılar" bakış açısını bu eğitim düzeyine bağlıyor. Dönemin ''wein, weiber und gesang" bakış açısı kendi kültürümüzdeki "at, avrat, silah" bakış açısıyla oldukça benzer ve eğitimin bu bakış açısındaki katkısı yadsınamaz bir gerçek.
Eşiyle evliliği en başından beri sorunlu olan Pozdnişev, anılarını anlatırken geçmişte hata olarak gördüğü davranışlarını da belirtiyor ve bunları toplumun domostroy düzenine bağlayıp, bu düzeni suçluyor. Domostroy olarak adlandırılan, ataerkil de diyebileceğimiz düzenin şuan bile yüzlerce kadının öldürülmesine neden olduğunu düşünürsek, bu düzen devam ettiği sürece daha fazla insanın öldürülmeye devam edeceğini görebiliriz.
Domostroy düzenin değişmesi için eğitimin zorunluluğunu görmezden gelemeyiz. Toplumda kadın ve erkek eğitildikçe, haklarını öğrendikçe bu düzeni geride bırakabiliriz ancak. Sağlıklı, refah bir toplum için kadına ve erkeğe eşit haklar verilmeli ve Pozdnişev'in de belirttiği gibi kadını kösnül bir canlı, zevk aracı olarak görmekten vazgeçilmeli. Aksi taktirde süregelen ataerkil düzey daha fazla insanın ölümüne sebebiyet verecek.
Eşiyle yaptığı sandal gezisinde ona aşık olan Pozdnişev, evliliği boyunca bi an bile onu bırakmayan kıskançlığı ona eşini öldürtüyor.
Eşini Truhaçevskiy adında bir kemancıyla tanıştıran Pozdnişev, eşini tanıştıkları ilk andan itibaren kıskanmasına rağmen eşinin Truhaçevskiy ile piyano çalmasında ısrar ediyor. Truhaçevskiy ile eşinin artan samimiyeti yüzünden eşiyle kavgaları git gide artıyor. Bir iş gezisinden geldiğinde eşini Truhaçevskiy ile baş başa yemek yerken bulan Pozdnişev için cinnet noktası olan bu durum sonucunda eşini öldürüyor. Kıskançlığın kişiye ve çevresine verdiği mal olduğu zararı yaptıklarından oldukça sonra anlayan Pozdnişev da, eşi gibi toplumun ve domostroy düzenin bir kurbanı. Her ne kadar pişman olsa da, yaşadıkları ve yaşattıkları geri dönüşü olmayan zararlara sebep oldu. Daha fazla bu şekilde katliamlar yaşamamak için değişmemiz şart.
"Dünyayı değiştirmek istiyorsan, ilk önce kendinden başla."
Gandhi
Commentaires