Ölüler Diyarı
Her zamanki gibi incelememe yazar hakkında genel bilgiler vererek başlayacağım. Jean Christophe-Grangé, Fransız yazar, gazeteci ve senaristtir. Kitaplarının bazıları film veya dizi yapılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiş ve çok satanlar listesinde uzun bir süre birincilikte kalmıştır. Polisiye, gerilim türünde eserler yazan Grangé’ın bu kitabı 2018’de yayımlanmış ve Türkçe’ye 2019’da çevrilmiş. Bu kitabını tanıtmak için Türkiye’ye gelmişti geçen yıl. Şubat atında yeni kitabı Son Av çıktı, Kızıl Nehirler kitabından tanıdığımız Komiser Niémans’ı tekrar okuyacağız bu kitabında. Yazarın devam kitapları yazmasıyla sevdiğimiz başkahramanları tekrar okuma şansımız oluyor, umarım devam kitapları yazmaya devam eder.
“Önemli olan, lombozdan dışarı bakarken, her zaman bütünü görmektir.”
Sf 107
Yine beni aşırı gererek, nefes almadan okuduğum bir Jean Christophe-Grangé kitabının sonuna geldim. Kitaplarını bir yandan hemencecik okuyup bitirmek sonunu öğrenmek öteki yandan ise bitmesin sindire sindire okuyayım istiyorum. Ölüler Diyarıyla birlikte henüz toplamda üç kitabını okumuş olsam da, biri benden polisiye, gerilim türünde kitap önerisi istese hiç düşünmeden Jean Christophe-Grangé derim.
"Çok kirlilik, çok cehalet, çok ikiyüzlülük vardı."
Sf 350
Ölüler Diyarı kitabı üç bölümden oluşuyor. Birinci kısım cinayetlerin işlendiği, ikinci kısım Sobieski’yi tanıdığımız ve üçüncü kısım katili öğrendiğimiz yine ters köşe olduğumuz kısım. İkinci kısımda kitap biraz duraklamış olsa da, üçüncü kısımı soluksuz okuyacağınıza şüpheniz olmasın.
“Bilinçaltında, sevgiye layık olmadığı düşüncesi -bizzat onun fikri- nefret edilmeye layık olduğu düşüncesine dönüşmüştü. Kötülüğe, işkenceye, hak ettiği bu aşağılanmaya maruz kalmayı istemeye başladı. Onun bu ruh hali bütün değerlerini altüst etmişti. Şiddet onun yegâne zevk kaynağı haline gelmişti.”
Sf 86
Birinci bölümde, cinayet büro amiri Stephane Corso ve ekibi ilk cinayetten sonra davaya atanıyor. İki tane sapkın eğilimleri olan striptizci kadın öldürülmüştür. Emekli bir polisin ona benzer bir cinayetin işlendiği kapanmış bir dosyayla gelmesi onu eski hükümlü Sobieski’ye yönlendiriyor. Birinci bölüm Sobieski’nin katil olup olmadığını anlamamız etrafında şekillenirken Corso bir yandan eski sapkın eşinden çocuğunun velayetini almaya çalışıyor.
İkinci bölümde ise çekişmeli bir mahkemeyi okuyoruz. Bazı kısımlarda biraz yavaşlasada kitap hiçbir zaman sıkıcı olmuyor. Spoiler vermek istemediğim için çok fazla kitabın bu kısmına girmek istemiyorum.
"En kötüye hazırlıklı olun, gerçek sizi asla etkilemez."
Ve her zamanki gibi üçüncü bölümde yazar bizi ters köşe yapıyor, katil hiç umulmadık bir şekilde ortaya çıkıyor, aslında itiraf ediyor demek daha doğru olur. Hiç umulmadık bağlar, ilişkiler ortaya çıkıyor, bu kısım kitabın en heyecanlı, en gerilimli kısmıydı benim için. Favori kitabım Leyleklerin Uçuşu olsa da, yazarın şu ana kadar okuduğum en heyecanlı kitabı buydu bence.
Bunlar dışında bahsedebileceğim birkaç şey daha var. Kitapta bolca bdsm kültürünü görüyoruz, bondaj gibi ki kitap bununla geçiyor. Bazı bölümler kimileri için rahatsız edici olabilir gerçi Grangé okuduğumuzu düşünürsek kimsenin rahatsız olacağını düşünmüyorum. Kitap yazarın diğer kitapları gibi çok fazla araştırılarak yazıldığını belli ediyor. Corso'nun gittiği şehirleri, sokakları gözümüzde canlandırıyor, oralardan bir şeyler mutlaka öğreniyoruz. Bu kitabında da yazar bizi şehir şehir, ülke ülke gezdiriyor.
"Huchette Sokağı'nın bulunduğu semt kötü bir kolesterol raporu gibiydi. Ayaktakımının dolaşırken zorlandığı damarlar ve arterler yağla tıkalıydı. Yunan lokantalarının ve kebap tezgahlarının yan yana olduğu dar sokaklar. Bu aşırı kalabalık bölge, tarihin iki bin yıldır başaramadığı şeyi başarmıştı: Kızgın yağ ve turistik mönüler sayesinde Yunanlar ve Türkler uzlaşmıştı."
"Evrenin sahibi olduğuna inanana kadar Sana dağlardan rengarenk çiçekler Çan çiçekler, fındık çiçekleri getireceğim İlkbaharın kiraz ağaçlarına yaptığını Seninle yapmak istiyorum..." Pablo Neruda, sf 407
Kitabın Künyesi:
Kitabın Adı: Ölüler Diyarı
Kitabın Yazarı: Jean Christophe-Grangé
Sayfa Sayısı: 464
Yayınevi: Doğan Kitap, Şubat 2019